Ego ve Kalp

Algı  Psikodrama & Kişisel Gelişim ve Psikolojik Danışma Merkezi

Mutluluk; yakalanmak istenen, peşinden koşuulan duygu. UÄŸruna depresyona girilen, bir dolu para dökülen bazen hasta olunan. Peki bu duyguyu yakalamak mı yoksa yaratmak mı?

Cevabınız yakalamak ise egonuz, yaratmak ise kalbiniz devrede demektir .

Egomuz devredeyken mutlu olma duygusu tam olarak içinden çıkılmaz bir hal alır. Ego bunu ciddi bir görev gibi görür ve mutluluk için önce gerekli olan ÅŸartları sıralar.

  • Kilo vermek - Daha akıllı olmak
  • Daha güzel/ yakışıklı olmak - Daha özgüvenli olmak
  • Daha fazla kazanmak - Çok sevilmek
  • Ä°stenilen tatile mutlaka gitmek - Rakipleri elemek


Bu liste böyle uzayıp gider. EÄŸer mutlu ve huzurlu olma konusunda egonuzun tuzağına düÅŸmüÅŸseniz önce ÅŸartları yerine getirmeye çalışırsınız.
Böyle mutlu olunmaz mı? Olunur tabi ama burada mutlu olan sadece egonuzdur. Kalbiniz deÄŸil. HissedebildiÄŸiniz mutluluk da oldukça kısa sürer sonra tekrar aynı döngüye çekilirsiniz egonuz tarafından. Şunu da yapmak gerek, bunu da almak gerek, ÅŸunu da geçmek gerek…

Bir süre sonra yorgun düÅŸersiniz ve belki biraz da kızmaya baÅŸlarsınız kendinize. Bir dolu koÅŸulu baÅŸarmışsınızdır (baÅŸardığınız senaryo üzerinden gidiyorum) yapmalıyım dediklerinizi yapmışsınızdır ama hala bir ÅŸey eksiktir hayatınızda. UmutsuzluÄŸa bile kapılabilirsiniz; ne yaparsam boÅŸ olmuyor iÅŸte, bir türlü mutlu olamıyorum diye. Ki buralarda da muhteÅŸem egonuz iÅŸ başındadır.

Neden biliyor musunuz?

Ego mutlu ve huzurlu olmanızı istemez. Kendiniz olup, kendinizle mutlu olmanız onun hükümsüz kalmasıdır.

Bundandır sürekli bir yetersizlik ve eksiklik duygusu yaratıp sizi kandırması.

Bundandır sürekli mutluluk ÅŸu köÅŸenin arkasında, bu göbeÄŸi de geçtik mi tamam, ÅŸu engeli de aÅŸ, bu rakibini de solla az kaldı bak ÅŸu sınavı da hallet ondan sonra mutluluk senin demesi.

Sanki siz hastasınız da ilaç da egonuzun elindeymiÅŸ gibi bir kovalamacadır bu.

Egonun sizin mutsuzluğunuza ihtiyacı vardır.

Peki neden kanarız egomuza?

Elbette pek çok neden olabilir ama ben burada en çok önemsediÄŸim neden üzerinde durmak istiyorum.

Kalbimizi dinlemeyi seçmediÄŸimiz için.

Kalbimiz koÅŸulsuzdur. Ä°nsanlarla, canlılarla, yaÅŸamla baÄŸ içindedir. Kendisini karşısındakinden ayırmaz, olana bitene duyarlıdır.
Ötekinin üzüntüsünü hissedebilir, sevincine ortak olabilir.

Sever, ÅŸefkatlidir, besleyicidir. Huzur ve mutluluk için ÅŸartlara ihtiyacı yoktur. Sakindir, güvendedir.

Onun sesi ile hareket etmek özgür hissettirir. Sesini size duyurabilmek için pek çok aracı vardır aslında.

Bazen sizi doÄŸaya çağırır dinginleÅŸebilmeniz için. Çıkar ayaklarını bas üstüme, sakinleÅŸ der gibidir. Bazen hayatınızdaki aÅŸktır kalbinizin sesi.

Yardım etmeyi fısıldar kulağınıza, baÅŸkası ile paylaÅŸmak dünyanın en rahatlatıcı duygularındandır çünkü.

Olumlu niyetlerle de sesini duyurmaya çalışır size. Ä°steklerinizle ilgili “İyi olacak, yolunda gidecek” demenin gücüne sizi de ortak etmek ister.

Ä°çinize doÄŸan güzel umutlarda size seslendiÄŸi anlardandır. Umut etmenizi, inanmanızı ve böylece yaratmanızı saÄŸlamaya çalışır bilgece.

Kalbinizin iÅŸaretlerini fark ettiÄŸiniz anda aslında hiçbir ÅŸeye ihtiyaç duymazsınız mutlu olmak için. O anda kalmak, o anı yaÅŸamak zaten mutluluktur. Üstelik çabasız ve kendiliÄŸinden. Kolayca akarsınız kalbinizin sesini dinleyerek.

Ve egonun peÅŸinde koÅŸmaktan daha etkilidir.

Şimdi tekrar soruyorum, mutluluğu yakalamak mı yaratmak mı?

Paylaşın:

Etiketler:

Sayfa Yorumları (0)
  • ...

Yorum Ekleyin