Kodlar

                Konuşurken, yazarken ya da düşünürken kurduğumuz cümlelere farklı bir göz ile baktığımızda  bizim için anlamlı pek çok kod olduğunu hissedebiliriz. Bu kodlar bizi değişik biçimlerde yönetebilir, davranışlarımızı ve duygularımızı belirleyebilir.

                Gelin birlikte bir imajinasyon çalışması yapalım ve kurduğunuz ilişkilerdeki bazı kodları ve onların sizi nasıl etkilediğini anlamaya çalışalım. Gözlerinizi kapatın ve rahat bir nefes alın. Hayatınızdaki ilişkileri düşünün. İş ilişkileriniz, akraba, sosyal çevre ve partnerinizle olan ilişkilerinizi hissetmeye çalışın. Gözünüzün önünden bir film şeridi gibi geçsin bu ilişkiler, bu geçiş esnasında sorun kendinize, “ Bir nesne olsam, ilişkilerimde nasıl bir nesne olurum?” diye. İlk aklınıza gelen doğru nesnedir.

                Bulduğunuz nesne nedir , ne işe yarıyor. Tam olarak sizinle nasıl bir bağlantısı var? İlişki içinde bu nesne gibi olmak nasıl bir şey? Bu nesne gibi olmak size ilişkilerde ne yapıyor, nasıl etkiliyor?

                Tüm bunları düşünmenizi istiyorum çünkü zihninizden geçen nesnenin size yaşattığı bir kod mevcut. Ve bu kodun yarattığı inanç kalıpları.

                Danışanlarımla yaptığım seanslarda onların sahip oldukları kodları bulmak, ilişkilerinde kendilerini tekrar değerlendirmelerine ve farklı adımlar atabilmelerine yardımcı oluyor.

                Onların da izni ile burada sizlerle paylaşmak istiyorum.

                Bir danışanım yaptığımız çalışmada kendisini para kasası gibi gördüğünü buldu.  Bu çağrışımdan yola çıkarak insanlara ne kadar zor açıldığını, açılmak için şifreye gerek duyduğunu ama açıldıktan sonra da içindeki her şeyi verebildiğini gördü. Kendisini korumak adına ilişkilerinde oldukça kapalı davranıyor ve istediklerini yeterince belirtemiyordu. Şifresi ise sevgi ve şefkat idi. Şifreyi bilen kasadaki her şeyi alabiliyordu.

Başka bir danışanım  çalışmasını yaparken kendisini tahtıravalli gibi gördüğünü belirtti. İlişkilerinde dengeye çok önem veriyor, dengede tutmak için sürekli çaba harcıyor ve ilişkinin keyfini çıkaramıyordu. Sürekli dengede olmanın sorumluluğunu yüklemişti kendisine ve bu yükleme onu ilişkiye girmekten uzak tutuyordu. Hayatına da sürekli sorumluluğunu alması gereken kişileri alıyordu.

                Bir başka danışanım kendisini elma şekeri gibi gördü bu imajinasyonunda. Onun için anlamına baktığımızda ilişkilerinde genellikle çocuk rolünde olduğunu, diğer rollerinin çok farkında olmadığını bunun da kendisine haksızlık olduğunu buldu. Bu haksızlığı yapmayı bırakmaya başladığında daha yetişkin ilişkilere girebildi.

Hepimizin kör noktalarında ilişki hikayelerimizi belirleyen kodlar mevcut. Çocukluktan, toplumdan ve deneyimlerimizden oluşturduğumuz.

                Gelin bu kodlara birlikte bakalım ve istediğiniz şeye dönüşmesini sağlayalım.  

 

                                                                                                                              

Paylaşın:

Etiketler:

Sayfa Yorumları (0)
  • ...

Yorum Ekleyin