Sen nasıl bir şeydin, ben sever miydim seni? Ne kadar uzak kalmış unutmuşum… Neydin sen?
Neye benzerdin?
Sen mi bana fazlaydın? Yoksa ben yanlış mı seçtim seni?
Ulaşılamayan sevgili gibi miydin acaba?
Bu defa bulacağım, kararlıyım! Ama bulunca nasıl baş edeceğim seninle bilemiyorum…
Hedefinizle ilişkiniz artık birbirine katlanamayan iki insan gibi mi? Sürekli peşinde koştuğunuz hayal mi? Yoksa sadece yapılacaklar listesinde bir satır mı? Her ne olursa olsun mutlu olacağınız bir şey var demektir. Çünkü henüz ulaşamasanız da hedefiniz var. Nereden başlayacağınızı bilmek, ulaşmak için işin yarısını çözmüş olduğunuz anlamına gelir.
Tabii eğer bu hedef gerçekten size aitse, istediğiniz şey ise.
Bazen aklımızı meşgul etmek için aslında ruhumuza uygun olmayan, içimizin kabul etmediği yönde ilerlemeye çalışırken buluruz kendimizi. Pek çok engelle karşılaşır yoruluruz. İçimizde başaracağımızı, hedefimize ulaşacağımızı söyleyerek neşelenen bir parçamız olur hatta. Ama zaman geçer ve ulaşmaya çalıştıklarımız uzağımıza düşmeye başlar. Yetişkin yanımızla çocuk yanımızın hedefleri farklı olduğunda ortaya çıkar genellikle bu çelişkiler.
“Hedefiniz gerçekleşmeyebilir ancak gerekçeniz o ya da bu yolla muhakkak gerçekleşecektir”
Bugün var olduğumuz birey halimiz, geçmişteki seçimlerimizin gerekçeleriyle aldığımız yolun sonucudur. Gelecekteki varoluşumuz ise bugünkü gerekçelerimizle belirlenecek.
Nereye gitmek istiyorsak, neye ulaşmak istiyorsak yaptıklarımıza ve yapacaklarımıza odaklanarak hareket edeceğiz. Yapmadıklarımızla değil, yapabildiklerimizle ilerleriz. Aradığımızı buluruz. Şimdi yeniden ilk satırlara göz gezdirdiğinizde ilk okuduğunuzdan daha farklı görünüyor mu? Belki artık hedefiniz gidip onu almanız için sizi bekliyordur.
Gelin, gerekçelerinizle yeniden şekillendireceğiniz hedeflerinize birlikte ulaşalım.
Berna Turna Kara
...