KORONAVİRÜS SALGINI NEDENİ İLE SOSYAL İZOLASYON

KORONAVİRÜS SALGINI NEDENİ İLE SOSYAL İZOLASYON
11 Mart`ta Türkiye`de koronavirüs ilk vakasının tespit edilmesinden dolayı insanlarda kaygılar yükselmiş korkular oluşmuştur. Bunlardan bazıları hastalanma korkusu, ölüm korkusu, bir yakınını kaybetme korkusu, hastalığı bir başkasına bulaştırma korkusu, eve kapalı kalma korkusu, yiyeceğe ulaşamama korkusu... Kişiler koronavirüsten korunmak için maske, eldiven, kolonya ve dezenfektan kullanmak gibi birçok yola başvurmaktadırlar.
Milli Eğitim Bakanlığı, 16.03.2020 itibariyle 30.03.2020 tarihine kadar eğitime ara vermiş, çocukların evlerde kalıp izole olmaları gerektiğini vurgulamıştır. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversiteler belirli süreliğine eğitime online olarak devam edeceklerini belirtmişlerdir. Konser, sinema, tiyatro gibi sosyal etkinlikler iptal edilmiş, toplu alanlara girişler kısıtlanmıştır. Kişilerin market, eczane gibi acil ihtiyaçları dışında evde kalmaları gerektiği belirtilmiştir. Sosyal izolasyon için “evde kal” reklamları desteklenmektedir.
Bu 2 haftalık sosyal izolasyon sürecinde kişilerin evde vakit geçirmek zorunda kalmalarıyla birlikte bazı problemler ve zorlanmalar da meydana gelmektedir. Özellikle çocuklar bu süreçte sıkılmakta; bilgisayar, tablet, televizyon, telefon gibi teknolojik aletlere yönelmektedirler. Anne ve babalar da bu durumlarda çaresiz hissetmekte, öfkelenmekte çocuklarla tartışmalara girebilmektedirler. Böyle durumlarda çocuklara daha keyifli vakit geçirmeleri için yaratıcı etkinlikler sunmak hem çocukları teknolojinin zararlarından uzaklaştıracak hem de çocukların anne ve babaları ile vakit geçirmelerine yardımcı olacaktır. Anne-babalar çocuklarla keyifli vakit geçirmek için yapılabilecekler listelerine internetten kolayca ulaşabilir, hangilerini yapacaklarına dair çocuklarla fikir alış verişinde bulunabilirler.
Ailelerinin uzakta okuyan birçok üniversite öğrencisi de 2-3 haftalık tatillerden dolayı ailelerinin yanına dönmek durumunda kalmışlardır. Kimi öğrenci bu durumdan çok memnunken kimi öğrenci de alıştığı ve kendisine ait kurduğu düzeni bırakmak konusunda çok da istekli değildir. Aile evinde farklı görev ve sorumluluklar, kurallar ve beklentiler olduğundan ve evden çıkmadan aileleri ile 24 saat vakit geçirmek durumunda kaldıkları için gerek üniversite öğrencileri gerekse ebeveynleri oldukça zorlanmaktadırlar. Bu gibi durumlarda açık ve etkili iletişim yöntemleri kullanılmalı, aile fertlerinin kendi duygu ve düşüncelerini açıkça ifade etmeleri ve karşıt fikirlere de saygı gösterip orta yolu bulmaya çalışmaları, ortak ve bireysel vakit geçirmeleri daha verimli olacaktır.
Yoğun çalışma temposuna alışmış olan kişiler de evde durma zorunluluklarından dolayı can sıkıntısı, boşluk hissi, işe yaramama düşüncesi gibi olumsuz duygu ve düşüncelere kapılabilmektedirler. Bu süreçte evden iş ile ilgili ufak çalışmalar yapılabilir, ev ile ilgili işler halledilebilir, çocuk veya partner ile verimli hatta eğlenceli vakitler geçirilebilir, evde yapılabilecek çizim veya boyama yapma, puzzle tamamlama, müzik aleti çalma, eski arkadaşlara telefon etme gibi çeşitli aktiviteler yapılabilir.
Unutulmamalı ki herkes için en önemlisi bu süreci fiziki ve psikolojik olarak sağlıklı atlatmaktır. Bunun için kaygılarımızı çok yoğun yaşamadan ama tedbirlerimizi de elden bırakmadan sosyal izolasyon sürecini daha keyifli hale getirerek sakin bir şekilde geçirmek elimizdedir.
Sosyal izolasyon sürecinde kaygılarla başa çıkmakta zorlanan; çocuğu, ailesi veya partneri ile ev içindeki tartışmalar yaşayan kişilerin de online olarak psikolojik destek almaları bu süreci kolaylaştıracaktır. Biz de bu süreçte sizlere destek olmak için hazırız.

 

Paylaşın:

Etiketler:

Sayfa Yorumları (0)
  • ...

Yorum Ekleyin